Cübbeli Ahmet’ten Mehmet Görmez’in sözlerine sert tepki!
Ahmet Mahmut Ünlü, ‘Depremzedeler Allâh’a karşı kırık, devlete karşı öfkeli’ sözlerini kullanan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e tepki gösterdi.
Cübbeli Ahmet’ten Mehmet Görmez’in sözlerine sert tepki!
Cübbeli Ahmet’ten Mehmet Görmez’in sözlerine sert tepki!
Kamuoyunda ‘Cübbeli Ahmet’ adıyla bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’i deprem sonrası yaptığı “Depremzedelerin gönlü naz makâmındadır. Onlar Allâh’a karşı kırık, devlete karşı öfkeli” ifadeleri nedeniyle hedef aldı.
Mehmet Görmez’i din ve devlet düşmanı ilan eden Ünlü, “Mehmet Görmez’in: “Depremzedelerin gönlü naz makâmındadır. “Onlar Allâh’a karşı kırık, devlete karşı öfkeli” şeklindeki sözü, din bakımından şirk içerikli, devlet bakımından da vatana hıyânet sayılacak derecede ağır bir ifâdedir. Ayrıca vatansever hiçbir depremzedenin Yüce Rabbimiz hakkında kullanmadığı hatta aklından bile geçirmediği Allâh’a itiraz anlamına gelen bir iftirâyı depremzedelere yakıştırarak büyük bir cehâlete imzâ atmaktır” ifadelerini kullandı.
“NE BÜYÜK BİR KAFİRLİK OLDUĞU DAHA İYİ DÜŞÜNÜLMELİDİR”
Ahmet Mahmut Ünlü, paylaşımlarının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Kulun Rabbine dargın olması haddi değildir. Kula yakışan ancak “Biz Allâh’ın mülküyüz ve ancak ona dönücü kimseleriz” (el-Bakara Sûresi:156) âyet-i kerîmesinde buyrulduğu üzere; sabır, rızâ ve teslimiyet göstermesidir.
Nitekim bir hadîs-i kudsîde: “Her kim Benim kazâma (ve kaderime) rızâ göstermezse, belâma da sabretmezse artık o kişi Benim semâmın altından çıksın ve (kendisine) Benden başka bir Rab arasın.” (et-Taberânî, el-Mu‘cemü’l-kebîr, rakam:807, 22/320; ed-Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs, rakam:4449, 3/169) buyrulmuştur ki böylece kazâya rızâsızlığın Allâh-u Te‘âlâ’yı ne kadar gazaplandıracağı daha iyi anlaşılıyor. Rızâsızlık böyle olursa ya bir de Allâh’a dargınlık hâlinin ne büyük bir kâfirlik olduğu daha iyi düşünülmelidir.
Yıllarca bu memleketin Diyânet reisliğini yapmış bir adam bu lafı konuşuyorsa bu İlâhiyatçıların îtikad bakımından ne denli bozuk olduğunu anlamanız için bu delil yeterlidir sanırım.”