Cübbeli Ahmet: ‘Türkeş, Mahmut Efendi’ye ‘Efendi Hazretleri’ derdi’
Cübbeli Ahmet MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in ölüm yıldönümü münasebetiyle sosyal medyada paylaştığı yazıda, Türkeş’in dilinden dikkat çeken ifadeler aktardı.
Cübbeli Ahmet: ‘Türkeş, Mahmut Efendi’ye ‘Efendi Hazretleri’ derdi’
Cübbeli Ahmet: ‘Türkeş, Mahmut Efendi’ye ‘Efendi Hazretleri’ derdi’
Cübbeli Ahmet, Alparslan Türkeş ile ilgili Mahmud Ustaosmanoğlu ile arasında birçok kez yaşanan diyaloglara yer veren bir yazı paylaştı.
Yazıda, kendisinin de Türkeş ile arasındaki konuşmasında kullanılan ifadelere yer veren Cübbeli Ahmet, Türkeş’in Mahmud Ustaosmanoğlu’na çok itibar ettiğini kaydetti.
“BAŞBUĞ ONA “EFENDİ HAZRETLERİ DERDİ”
Merhûm Başbuğ Alparslan Türkeş’i 26. Sene-i devriyesinde rahmetle ve minnetle yâd ediyoruz.
Kendisi Mahmud Efendi Hazretlerimize çok îtibâr ederdi. Diğer bazı dindar parti liderleri Mahmud Efendi Hazretlerimize ‘Hocaefendi’ derken Merhûm Başbuğ ona ‘Efendi Hazretleri’ diye hitâb ederdi. Defaatle bizim hânemizde görüşmeleri vûkû buldu.
“EFENDİ HAZRETLERİ, HERKEZ ŞERİATI SİZİN GİBİ ANLATAMIYOR”
Bir defâsında emekli askerler Dedeman Oteli’nde toplanıp ‘Kahrolsun şerî‘at’ pankartları taşıyarak yürümek üzereydiler. Üstâdımız Efendi Hazretleri şerî‘atın, Câsiye Sûresi’nin 18. Âyet-i Kerîmesi’nde zikredildiğini ve İslâm’dan ibâret olduğunu hatırlatarak bu yürüyüşe engel olması için kendisine ricâda bulundu. O zaman Merhûm Türkeş: “Efendi Hazretleri! Herkes şerî‘atı sizin gibi anlatamadığı için şerî‘atı öcü zannediyorlar. Maalesef ilimleri de olmadığı için bu yanlışa düşüyorlar. Ben hemen gerekli arkadaşlara telefon ederek bunu engellemeye çalışacağım.” dedi.
“ŞERİAT İLE İSLAM VE KUR’AN AYNI ŞEYDİR”
Sonra tabîî bu yürüyüşe mâni olamadıysa da birçok emekli paşaları bu pankartları taşımaktan ve bu yürüyüşe katılmaktan caydırdı ve hattâ kendisi bu husûsta: “Ben emekli arkadaşlarıma: ‘Türk Ordusu Müslümandır. Şerî‘atla İslam ve Kur’ân aynı şeydir. Onun için siz bu pankartlarla yürüyüş yaparsanız milletimizin askeriyeye karşı güveni ve saygısı sarsılır. Bundan dolayı milletimizin dînî değerlerine saygılı olalım.’ dedim. Onlar da çok anlayışla karşıladılar. Gerçi bâzıları bildiklerinden geri durmadılarsa da biz elimizden geleni yaptık.” diye Mahmud Efendi Hazretlerimize bilgi verdiğinde ben de yanlarındaydım.
Bu îtibârla Merhûm Başbuğ Türkeş ulemâya çok değer veren, evliyâya son derece tâzîm eden, birçok velîleri ziyâret eden kıymetli bir devlet adamı idi.
“BU OSMANLI SARIĞIDIR, BUYUR ÖYLE GİR”
Vefâtından bir hafta önce Ankara’da partisinin merkezinde kendisini sarığımla cübbemle ziyâret etmiştim. İçeriye girmeden sarığımı çıkarmak istediğimde gördü ve “Bu Osmanlı’nın sarığıdır! Niye çıkarıyorsun? Buyur öyle gir.” dedi. Epey uzunca bir sohbet yaptık. Vefât ettiği hafta da yine bir görüşmemiz olacaktı, fakat kader tecellî ederek Hakk’ın rahmetine kavuştu. Ondan sonra da maalesef onun ayarında bir devlet adamı gelemediği için taşlar yerinden oynadı ve hâlâ taşlar yerine oturmadı.
Allâh-u Teâlâ vatanımıza milletimize hayırlı sâhipler irsâl eylesin, bu vesîleyle Alparslan Türkeş’e ğarka-i ğarîk rahmet eylesin, kabrini nûr eylesin ve bu vatana yaptığı hizmetlerden dolayı kendisine yüksek dereceler ihsân eylesin. Âmîn!
DR. YÜKSEL HOŞ: HİÇBİRİ DOĞRU DEĞİL
Öte yandan Dr. Yüksel Hoş, paylaşılan metinle ilgili “doğru değil” diyerek şu yorumda bulundu:
“Yazıda doğru olan tek şey noktalamalar. Biri bile doğru değil hepsi doğru görünsün diye detay katılmış uydurmalar. Bu adamın yanında ileri yalan teknikleri ile metin hazırlayan bir ekibi olduğunu düşünüyorum.”