Depremzede çocuklara gönderilen oyuncak kolisindeki mektup duygulandırdı
İş dünyasının oluşturduğu sivil toplum kuruluşları, Kahramanmaraş merkezli depremden sonra depremzedelerin hayatını kolaylaştırmak için seferber olurken, çocuklar için oyuncakları da sahaya iletmeye başladı. Bir oyuncak kolisinden çıkan mektup ise herkesin içini ısıttı.
Depremzede çocuklara gönderilen oyuncak kolisindeki mektup duygulandırdı
Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 11 ilimizi etkileyen depremin 13,5 milyon insan üzerinde ağır etkileri oldu.
Depremden çocuklar da olumsuz etkilendi.
Deprem bölgesine gönderilen yardımlar öncelikle barınma ihtiyaçlarına yönelik olurken afetin en büyük sıkıntılarını yine çocuklar yaşıyor. Özellikle enkaz altından çıkarılan çocuklar yaşadıkları travmanın etkisiyle ciddi psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalıyor.
Bu aşamada Adıyaman’da depremzede çocuklara gönderilen bir oyuncak kolisinden çıkan mektup, dağıtım yapanları da çocukları da duygulandırdı.
İş dünyası, çocukları unutmadı
İş dünyası depreme yardım ulaştırırken, çocukları da unutmadı. Onların psikolojik olarak desteklenmesi için temel ihtiyaç malzemelerinin yanı sıra oyuncak takviyesi de sağlandı.
Türkiye’nin her köşesinden bölgeye oyuncak gönderiliyor
Bazı STK’lar deprem bölgesinde kurdukları yardım çadırlarında battaniyeden ısıtıcılara, giyeceklerden gıda ürünleri ve suya kadar pek çok acil ihtiyacı afetzedelere dağıtmak için özveriyle çalışırken çocukları da unutmuyorlar. Türkiye’nin her yerinden çocuklar için gönderilen oyuncaklar, kurulan yardım çadırlarında depremin yarattığı travmayı unutturmak için depremzede çocuklara şefkatle dağıtılıyor.
“Anne babalar yardım malzemelerinin içinde oyuncak arıyor”
Bir STK’nın Adıyaman’a gönderilmek amacıyla depremin ikinci günü oluşturulan yardım tırı ile acil ihtiyaç ürünlerini götüren ve bölgede kurdukları yardım çadırında 9 gün boyunca özveriyle çalışan iş insanı Muhammet Teke çocukların yaşadıkları travmaları şöyle anlatıyor:
Gerçekten çok soğuk bir havada yardım çadırımıza gelen anne ve babalar acil ihtiyaçlarının yanı sıra çocukları için kırık dökük de olsa oyuncak arıyorlar. Çocuklar için oyuncak bir paket mutluluk anlamı taşıyor. Depremin ilk günü sonunda Mardin’den gönüllü olarak çalışmaya gelen 22 yaşındaki bir hemşire kardeşimiz ile birlikte deprem mağduru çocuklarımıza Türkiye’nin her yerinden gönderilen oyuncakları dağıttık, onlarla oyunlar oynadık.
“Depremden beri ağzından tek bir kelime çıkmadı”
Hatta bu çocuklardan biri de babasıyla afetin dördüncü günü çadırımıza gelen küçük bir kız çocuğuydu. Kucağıma aldım ve ismini sordum ancak söylemedi. Babasına neden ismini söylemediğini sorduğumda ise depremden beri ağzından tek bir kelime çıkmadığını, çok candan ve hayat dolu olan kızının yaşadığı depremin travmasından bir türlü çıkamadığını söyledi. Sonraki günlerde de yaşadıkları acı tecrübenin etkisiyle hiç konuşmayan iki çocuğumuzu daha misafir ettik. Bu çocukların ivedilikle psikolojik desteğe ihtiyaçları var. Bizlere Anadolu’nun her yerinden gönderilen oyuncaklar, çocuklarımızın bu psikolojik travmayı atlatmaları için gerçekten çok önem taşıyor.
“Oyuncak gönderenler mektup yazıyor”
Muhammet Teke, kendilerini en mutlu eden şeyin ise Türkiye’nin her yerinden afetzede çocuklara oyuncak gönderen yaşıtlarının yazdıkları mektuplar olduğunu dile getirdi.
Teke, hafta sonu Ordu Ulubey’den Ecrin isimli küçük bir çocuğun gönderdiği oyuncağın içine koyduğu mektupta yer alan şu satırlarının kendilerini çok duygulandırdığını ve Ecrin’in mektupta Ulubey’deki ev adresini de gönderdiğini anlattı:
“Siz ağlıyorsunuz, ağlamayın”
Siz sakın korkmayın olur mu? Sizi televizyonlarda görüyoruz ve çok üzülüyoruz. Çünkü siz ağlıyorsunuz, ağlamayın. Biz de üzülmeyelim. Sizi çok seviyoruz. Bugünler de geçecek. Kalbimiz sizinle, sizi bekliyoruz. Evimizin kapısı size her zaman açık. İstediğiniz zaman gelin.