Güçlü Bir Çalışma Aile Dizimi
Son dönemlerde dizilere konu olan, birçok kişinin merak ettiği “Aile Dizimi” konusunu 5 soru 5 cevap bölümümüzde Psikolog Nuri Şap yanıtladı. Aile dizinimi nedir, bireyleri nasıl etkiliyor ve bu süreçlerin ayrıntılarını Psikolog Nuri Şap, anlattı.
Güçlü Bir Çalışma Aile Dizimi
Güçlü Bir Çalışma Aile Dizimi
Aile Dizimi nedir? Neler söylemek istersiniz.
Aile dizimi insanların geçmiş yaşamları ve şimdiki yaşamları arasında bağlantı kurup, iyileşmeyi destekleyen, güçlü bir grup psikoterapisidir. Aile dizimi genelde psikoterapistlerin, klinik psikologların az kullandığı bir terapi ekolü. Fakat benim deneyimlerime göre psikoterapi ekollerinden en güçlü olanlarının başında geliyor. Bu tip çalışmalara katılmak için kişinin önceden bir terapi sürecinden geçiyor olması, geçmiş olması ya da iç dünyası ile ilgili çalışmalara aşina olması gerekir. Daha önce kendisi ile ilgili bir uğraşıda bulunmamış kişilerin zorlanabileceği bir ekoldür. Çalışma şu şekilde yapılıyor. Eğer grup halinde yapıyorsak çalışmayı, bir kişi kendi temsilcisini seçiyor. Bu çalışmalar yirmi kişide olabilir kırk kişide olabilir. Kırk kişinin arasından kendisini temsil edecek bir insanı seçiyor. Daha sonra da kendi ailesindeki bireyleri temsil edecek diğer temsilcileri seçiyor.
Aile bireylerinin hepsini mi seçiyor?
Hepsi de olabilir. O anki çalıştığımız konuyla ilgili seçiyor. Seçimi bilerek yapmıyor. Gruba bakıyor, bedeni nereye doğru kendini yönlendiriyorsa grubun içinden kendine en uygun gelen bir insanı babası olarak seçiyor. Daha sonra annesini seçiyor. Eğer varsa kardeşlerini seçiyor. Eğer konuyla ilgiliyse de diğer bakım verenler, diğer akrabalar ya da diğer tanıdıkları da seçebilir.
Konuyla ilgiliyse dediniz. Çünkü konu genelde sadece aile içerisinde çekirdek yapı da değil, biraz daha geniş, akrabaları da kapsayan bir durumda olabiliyor.
Evet olabiliyor. Amcalar olabilir, hala olabilir, teyzeler olabilir, dede olabilir. Bazen de üst nesillerdeki insanları da seçebilir. Yani dedenin dedesi olabilir, beş altı kuşak önceki insanları da seçebilir.
Görmemiş olsa bile, tanımamış olsa bile, sadece ismen biliyor olsa bile onları seçebilir.Tabii kişinin hikayesiyle alakalı bir durum diyorsunuz.
Evet,kişinin hikayesi ile ilgili bir durum.Daha sonra kişi geri çekilip kendi hayat dinamiklerini dışarıdan izlemeye başlıyor.Yani ben kendi aileme dışarıdan bakıyorum ,aralarında nasıl ilişkiler oluyor.Mesela baba ile çocuk arasında bir problem var ve kendisini oradan görüyor.Dışarıdan kendi hayatını gözlemliyor ya da aile içerisinde kişilerin birbiriyle ilgili problemleri var.Akrabalar arasında olabilir,üst nesillerle ilgili olabilir.Ailenin dışında ya da kendisiyle ilgili olmayan problemleri kişi bazen kendi üzerine alıyor.Bu da büyük bir psikolojik soruna ,bedensel problemlere yol açabiliyor.
Mesela ailesinde babasıyla dedesi arasındaki bir sorunu sanki kendisiyle alakalıymış gibi de kendi üstüne de alabilmiş oluyor,doğru mu?
Evet. Bu aslında konuşulduğu zaman çok mantıksız gözüküyor. Fakat bu çok bilinçdışı bir çalışmadır. Bilinçdışı da mantıksız çalışır. Yani kişiler orda bilgiyi çok fazla kullanmadan bu çalışmaya dahil oluyorlar. Mesela baba ile ilgili bir çalışma yapılıyor. Temsilcisine bir kelime ya da iki kelime söyleyebilir. Ya da aile dizimini açan terapiste bunu anlatabilir. Mesela babam çalışkan biridir ya da cimri biridir ya da işte böyle bir insandır diyebilir. İsterse kendisi hakkında da bilgi verebilir. Eğer çalıştığı konu kendisi ile ilgili bir problemse bununla ilgili de bir bilgi verebilir. Daha sonra orda aralarında bazı olaylar oluyor. Sahnelemeler oluyor. Tiyatro gibi, drama gibi. Psikodramaya çok benzeyen bir çalışma bu. Fakat psikodramada kişilerin ne yapacağı önceden belirlenmiş olabiliyor. Burada spontane gelişiyor ve kişinin ne yapacağı o zaman belli oluyor. Doğaçlama ilerliyor. Çalışmanın zorluğu da orada. Kişi kendi bedenine bakıyor o sırada, bedenim ne yapmak istiyor. O sırada çok güçlü duygular ortaya çıkmaya başlıyor. Çalışma bu şekilde ilerliyor.
Kişinin kendisini dışarıdan gördüğü bir çalışma bu değil mi ?Asıl amaçta kendini dışarıdan izlemesi.Ne olup ne bittiğiyle ilgili.Peki burada kişi aslında bilinçli mi yoksa hipnoz da gibi mi?
Bu önemli bir soru.Kişi eğer çalışmada çok fazla derinleşirse ki buna terapistinde izin veriyor olabilme kapasitesi lazım. Yani grubun derinleşmesi aile dizimini yöneten terapistin kendi iç dünyasında ne kadar derinleşebildiği ile ilgili. Bu ne demek? Dizim hem danışanlar için zor, hemde terapiyi yapan insan için zor. Bunun sebebi orada gördüğü hikayeler, kendi hikayesiyle de bağlantılı olabilir. O zaman da dizimi ilerletmez. Yani benim eğer kendi bireyselliğim de çözmediğim bir problemi grup getirmişse o zaman o bende çok fazla güçlü bir duygu uyandırır. Ve grubun daha fazla çalışma yapmasını bilinçdışı engellerim.Aile diziminde terapist de bazen rol alır. O zaman kendi zihnini ikiye bölüyor. Bir yanda rolün içerisinde, zihninin diğer taraftı da grubu yönetiyor aynı zamanda. O kişilerin duygularını okuyor. Yönlendirmeye ihtiyaç varsa da yönlendiriyor. Burada terapist derinleştiği kadar ,grubunda derinleşmesini sağlıyor. O sırada kişi eğer iki yaşındaki travmaya, üç yaşındaki travmaya inerse o zaman hipnotik bir hal alıyor.Hipnotik haldeyken dışarıdaki insanların telkinlerine daha açıktır. O yüzden şöyle bir algı olabiliyor çalışmadayken. Çalışmanın yapıldığı insan kötü, fakat izleyenler iyi gibi bir algı olabilir, eğer herkes kendi içine dönmezse.Yani şöyle… Diyelim ki ben bir insanın dizimini yapıyorum. O sırada o kişi kendi içine derinleşti. Dışarıdaki insanlarda o kişiyi bakıyor acaba ne oluyor diye.O zaman kişinin bilinçdışına şöyle bir mesaj gelir. Sen kötüsün ama izleyenler iyi. Bu sağlıklı bir tutum değildir, aile dizimi açılan kişinin kendi çalışmasında derinleşmesini engelleyebilir. Dizimi açılan kişi kendi içinde, grup üyeleri de kendi içlerinde derinleştikçe çalışmanın verimi artar.