Kral 3. Charles’ın Erdoğan’a mesajı
Kral 3. Charles’ın taç giyme töreninde Türkiye’yi temsil eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, törendeki temaslarını anlattı, törene ilişkin değerlendirmelerini paylaştı
Kral 3. Charles’ın Erdoğan’a mesajı
Kral 3. Charles’ın Erdoğan’a mesajı
Kral 3. Charles’ın taç giyme törenini takip eden gazeteci Melih Altınok, törende Trükiye’yi temsil eden Fuat Oktay ile görüşmesinden notlar aktardı…
“HERKES ERDOĞAN YENİDEN KAZANIR MI DİYE SORUYOR”
Oktay tören vesilesiyle İsrail Cumhurbaşkanı’ndan Afrikalı liderlere, Balkanlardan Türki Cumhuriyetlere kadar pek çok ülkenin yöneticisiyle ikili görüşmeler gerçekleştirme fırsatı bulduğunu anlatıyor:
“Törende karşılaştığımız herkes, hatta bazıları gelip kucaklayacak kadar samimi şekilde bizi karşıladı. Öyle ki Azerbaycan Meclis Başkanı’na ‘Türk Cumhuriyetlerine gelmedim değil mi?’ diye takıldım… Türkiye herkesi heyecanlandırıyor. Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin bölgesindeki, dünyadaki duruşunun, sessizlerin sesi olma söyleminin ne kadar yaygınlaştığını ve kabul gördüğünü çok net hissediyorsunuz…
Doğal olarak konu seçimlerden açılıyor. ‘Ne oluyor seçimler? Alıyor muyuz? Cumhurbaşkanımız tekrardan kazanır mı’ diyerek söze başlıyorlar.”
KRAL III. CHARLES’IN ERDOĞAN’A MESAJI
“Kral’la görüşmemizde Cumhurbaşkanımızın selamlarını, tebriklerini ve seçim sürecinden kaynaklı törene katılamayacağı mesajını ilettim. O da zaten ‘Ben durumu biliyorum’ dedi ve teşekkür etti. Türkiye’yi ne kadar sevdiğini, ilgilendiğini ve defalarca geldiğini söyledi. ‘Tabii birçok alanda işbirliğimiz var. Mutlaka daha da birlikte çalışacağız Sayın Erdoğan’a benim selamlarımı ve başarı dileklerimi iletin’ dedi. Sonrasında Prens William ve eşi ile görüştük.”
“BİR NEVİ HALİFELİK…”
“Bir bütün olarak taç giyme törenine baktığımızda, dünyaya ‘olmamalı’ dedikleri ne kadar değer varsa burada onlar üzerinden ülkelere verilen mesajlar olduğunu görüyoruz. Kilisede olan bir törenden bahsediyorsunuz ve baştan sona dini bir tören. Bir kral ülkenin ve ülkelerin idaresinden sorumlu ama bu krala siz ilahi bir şey yüklüyorsunuz, bir nevi “halifelik” veriyorsunuz tüm kiliselerin başkanı sıfatı. O ortamda kılıç teslim ediyorsunuz ve kılıcı kaldırıyor. Türkiye’deki Ayasofya tartışmalarını hatırlayın… Birisine bakıldığında ‘Ya ne kadar muhteşem bir şey’ deniyor ama diğerine bakıldığında çağdışı diye yorumlanıyor.
Burada iki yüzlü yaklaşım var. Bu biraz özgüvenle alakalı bir şey. Kendi değerlerinizi bilmekle, tanımakla alakalı. Adam kendisini tanımlıyor yani. Mesele bizim de kendimizi tanımlayıp tanımlamamamızla alakalı.”
Sabah