Selçuk Bayraktar: TEKNOFEST 2,5 milyon katılımcıyla dünya rekoru kırdı
Selçuk Bayraktar, ‘TEKNOFEST’te havacılıkta yeni bir çağın şafağına tanık olduk. Bu, 1 milyon yarışmacı gencimizin başvurduğu yarışmalarda ve 2,5 milyon katılımcıyla dünya rekoru kıran TEKNOFEST’te gerçekleşti.’ dedi.
Selçuk Bayraktar: TEKNOFEST 2,5 milyon katılımcıyla dünya rekoru kırdı
Selçuk Bayraktar: TEKNOFEST 2,5 milyon katılımcıyla dünya rekoru kırdı
TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Kızılelma’nın, TEKNOFEST’te dünya tarihine geçen uçuş performansları sergilediğini belirterek, “Biz, TEKNOFEST’te havacılıkta yeni bir çağın şafağına tanık olmuş olduk. Bu, İstanbul’da, Atatürk Havalimanı’nda, 1 milyon yarışmacı gencimizin başvurduğu yarışmalarda ve 2,5 milyon katılımcıyla dünya rekoru kıran TEKNOFEST’te gerçekleşti.” dedi.
Türk savunma sanayinin önde gelen isimleri, “TEKNOFEST Paydaşları Gençlerle Buluşuyor” etkinliği kapsamında Haliç Kongre Merkezi’nde gençlerle bir araya geldi.
Etkinliğe, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı ve TEKNOFEST İcra Kurulu Başkanı Mehmet Fatih Kacır, Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci, TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün, TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI) Genel Müdürü Mahmut Faruk Akşit ve Delta V Uzay Teknolojileri AŞ Genel Müdürü Arif Karabeyoğlu katıldı.
Selçuk Bayraktar, etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye’nin İHA teknolojilerine doğru zamanda ve çok erkenden başladığını söyledi.
Baykar’ın son 20 yılda insansız hava araçlarındaki geçmişini anlatan Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB2 SİHA’ların; kendi sınıfında bütün dünyada açık ara nam saldığını, dünyada en fazla ülkeye ihraç edilen ve en fazla muharebede bulunmuş silahlı insansız hava aracı olduğunu belirtti.Geçen yıl aralık ayında Bayraktar Kızılelma’nın ilk uçuşunu yaptığını hatırlatan Bayraktar, Kızılelma’nın, Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı olacağını ve havacılıkta geleceğin muharebesinde devrim yapacağını söyledi.
Kızılelma’nın, TEKNOFEST’te dünya tarihine geçen uçuş performansları sergilediğini ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:
“Dünyada ilk defa bir insansız savaş uçağı ile bir taarruzi insansız hava aracı otomatik yakın kol uçuş testi gerçekleştirdi. Hemen sonrasında ise insanlı bir savaş uçağı ile bir insansız savaş uçağı yine yakın kol uçuşu gerçekleştirdi ve gösteri uçuşu yaptı. Bu da dünya tarihinde bir ilkti. İnsansız savaş uçağımız, insanlı savaş uçağı filosuyla yine dünya tarihinde ilk kez yakın kol uçuşu gerçekleştirdi. Biz böylece, TEKNOFEST’te havacılıkta yeni bir çağın şafağına tanık olmuş olduk. Bu nerede gerçekleşti? İstanbul’da, Atatürk Havalimanı’nda, 1 milyon yarışmacı gencimizin başvurduğu yarışmalarda ve 2,5 milyon katılımcıyla dünya rekoru kıran TEKNOFEST’te. O yüzden o meydana biz ne diyoruz? Türkiye’nin istikbalini, yabancı şirketlerde değil, Milli Teknoloji Hamlesi’nin öncüsü Türk gençlerinde arayanların meydanı… O meydanlar sizin genç kardeşlerim…”
“Kızılelma ve Bayraktar TB3, dünya muharebe tarihinde devrim yapacak”
Selçuk Bayraktar, dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı gemisi TCG Anadolu’nun Sarayburnu’ndan sonraki durağının İzmir olduğunu belirterek, “Bayraktar TB3, inşallah ilk uçuşunu bu yıl yapacak. Dünyada kısa pistli gemilerden inip kalkabilen ilk SİHA olacak. Henüz bunu başarmadı. Yarış hala devam ediyor. Biz bu kavramsal tasarımı açıkladıktan 1 yıl sonra ABD’nin önde gelen bir şirketi ‘Biz de yapacağız, ilk yapacağız.” dedi. Bundan hemen sonra İsrail’in önde gelen şirketi kendilerinin ilk yapacağını söyledi. Daha henüz yapabilen yok ama şunu da ilave etmek isterim; Kızılelma ve Bayraktar TB3, bu kısa pistli gemimizden inip kalkmaya ve görev yapmaya başladıklarında dünya muharebe tarihinde devrim yapacaklar. Bunu da buradan tarihe not düşmek isterim.” şeklinde konuştu.
Bu devirde yüksek teknoloji geliştiremeyen ulusların, toplumların neredeyse okuma yazma kabiliyeti bulunmayan toplumlar gibi olduğunu ifade eden Bayraktar, “Bu toplumların bağımsız olmaları da çok zor. Bunu çevremizde de görüyoruz. Medeniyetimizin bilim ve teknikle olan bağını tekrar tesis etmeliyiz. Toplumsal bir dip dalga oluşturmak maksadıyla Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı’nı kurduk ve merkezinde teknoloji yarışmalarının olduğu bir organizasyon olan TEKNOFEST’i kurguladık.” dedi.
Annesi Canan Bayraktar öncülüğünde toplum sağlığı alanında çalışmalar yapması hedeflenen Canan Bayraktar Toplum Sağlığı Vakfı’nı (Cansağlığı Vakfı) kurduklarını aktaran Bayraktar, vakfın, psikoloji, psikiyatri, davranış bilimleri, genetik, immünoloji, onkoloji ve nadir hastalıklarla ilgili çalışmalar yürüttüğünü, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgede yardım faaliyetlerine katıldığını anlattı.
Baykar olarak 15 yılda kendi sınıfında dünyanın en iyisi denilebilecek uçakları yaptıklarını belirten Bayraktar, “Uzayla alakalı çalışmalarını yürütecek girişimimizi de kurduk. Fergani adlı uzay girişimimizin, 10 yıl kadar sonra ülkemizin uzay serüvenine ciddi destek verecek çalışmalarda bulunacağına inanıyoruz.” dedi.
“Türkiye, insansız hava araçlarında dünyanın bir numarası”
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da Milli Teknoloji Hamlesi’nin “Türkiye’nin tam bağımsızlık yolculuğunun, kritik teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirebilmesinin ve üretebilmesinin rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilmesinin adı” olduğunu söyledi.
Savunma sanayinde kritik ürün ve sistemleri yerli ve milli olarak geliştirmenin Türkiye için bir tercih değil, zorunluluk olduğunu vurgulayan Kacır, Türkiye’nin 2000’li yıllara gelindiğinde artık tümüyle kendi imkanlarıyla savunma sistemlerini geliştirme iddiasına yöneldiğini ve Milli Teknoloji Hamlesi’ni gerçekleştirdiğini belirtti.
Kacır, Türkiye’nin, savunma sanayinde yerlileşme ve millileşme adımlarını hızlandırma konusunda irade ortaya koyduğuna belirterek, şunları kaydetti:
“Savunma sanayinde bugün 20 yıllık yolculuğun, mücadelenin sonunda yerlilik oranımızı yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkarmayı başardık. Türkiye; havada, karada, denizde, uzayda neredeyse bütün kritik platformlarını yerli ve milli olarak geliştirebilen bir ülke oldu. Aynı zamanda bu platformların alt sistemlerini, çekirdek teknolojilerini milli ve özgün olarak geliştirme kabiliyetini kazandık. İşte Milli Teknoloji Hamlesi, işte TEKNOFEST’in yolculuğu bu… Şimdi bu başarı hikayesinden ilham alarak, savunma sanayinde ortaya koyduğumuz projelerin benzerlerini sanayinin ve teknolojinin tüm alanlarına hızla yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”
Başka ülkelerin stratejilerini, politikalarını kopyalayıp yapıştırmak ve taklit etmek yerine, ülkenin güçlü yanlarını ve fırsatlarını merkeze aldıkları yerli, milli, özgün bir yol haritasını hayata geçirdiklerini vurgulayan Kacır, Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi’nin ana unsurunun, kuvvet çarpanının genç ve dinamik nüfus olduğunu söyledi.
Kacır, yüzyıllar sonra Türklerin yeniden dünya sahnesine çıktığını ve çıkmaya da devam edeceğini ifade ederek, Türkiye’nin sadece savunma sanayinde değil, sanayinin, teknolojinin tüm alanlarında bu fırsat pencerelerini yakalama konusunda iddia sahibi olduğunu kaydetti. Kacır, Türkiye’nin otomobili Togg’un da bu anlayışla hayata geçirilen bir proje olduğunu bildirdi.
Teknolojide paradigma değişimlerine odaklandıklarını belirten Kacır, “Biz başka ülkelerin gittikleri yolları, onların izini takip ederek katetmeye çalışmak yerine teknolojinin değişimini, dönüşümünü esas alan ve geleceğin teknolojilerine yatırım yapan bir yaklaşımı benimsedik. Bu sayede bazı alanlarda dünya liderliğine erişmeyi başardık. Dünya lideri olduğumuz alanların başında hiç şüphesiz aklımıza insansız hava araçları geliyor. Bugün Türkiye, insansız hava araçlarında dünyanın bir numarasıdır.” ifadelerini kullandı.