‘Yabancılara ev satışları ve kira terörü durdurulmalı!’
Deprem bölgesinde can kaybı 45 bine dayanırken bölgedeki yıkım sonrası fırsatçıların kat kat artırdıkları kira fiyatları en çok konuşulan mesele oldu.
‘Yabancılara ev satışları ve kira terörü durdurulmalı!’
‘Yabancılara ev satışları ve kira terörü durdurulmalı!’
11 ili etkileyen depremlerin ardından evsiz kalan mağdur vatandaşların durumundan fırsatçılık gözeterek evlerini 3-5 kat fiyatla kiraya veren ev sahipleri şikayet konusu olmaya başladı.
Konuyla ilgili sosyal medyadan “Ey devlet uyuma!” uyarısında bulunan yazar Yusuf Kaplan, bugünkü yazısında da fahiş kira fiyatlarını ele aldı.
“Birinci iş devlete, hükümete düşüyor. Milleti yamyamlardan; ruhsuz, vicdansız açgözlü kapitalist tiplerin insafsızlığından korumak zorundadır devlet” diyen Yusuf Kaplan, sosyal kaos uyarısında da bulundu.
“KİRA TERÖRÜ HORTLADI”
Kaplan’ın “Yabancılara ev satışları ve kira terörü durdurulmalı!” yazısından önemli bir bölüm:
(…) bu depremde, Marmara Depremi’nde çok fazla olmayan bir ruhsuzluk, bir vicdansızlık biçiminin hortlaması, toplumda büyük bir ahlâkî enkazın yaşandığını gözler önüne sermeye yetti, hepimizi ürküttü. Kira terörü hortladı birdenbire!
Her alanda yayılan, toplumu manen zehirleyen, madden mezarını kazan en büyük enkazın ahlâksızlık olduğunu gösterdi bize bu. Bir toplumda yaşanan ve yaşanacak görünür görünmez bütün felâketlerin kaynağı bu ahlâksızlığın her yerde kök salmasıdır.
Toplumun değerlerinin çözülmesi, her alanda ürpertici bir çürümenin dal budak salması, toplumun tefessüh etmesidir bu durum!
Toplumun çökmekte olduğunu gösterdi bu deprem. Bütün değerlerimizin adeta bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu, yerini ve zamanını bulduğunda un ufak olabileceğini gözler önüne serdi, ne yazık ki!
“5 BİN TL EV KİRASI 20 BİN TL OLMUŞ”
Çok ürpertici bir şey bu! 3 bin TL değerindeki bir evin bir kaç gecede 10 bin TL, 12 bin TL’ye, 5 bin TL değerindeki bir evin ise 15 bin, hatta 20 bin TL’ye fırladığını görüyoruz!
İnanın, ben çılgına döndüm rakamları öğrenince! Hocam ne yapacağız, nasıl nefes alacağız böyle, diyen yığınla insanla karşılaştım bir kaç gün içinde!
İnanılır gibi değil! Nedir bu? Ahlâkın dibe vurmasıdır. Ahlâkın dibe vurduğu yerde, ruhsuzluğun, vicdansızlığın her tarafta kol gezeceğini söylemek bile gerekmiyor!
“Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim” diyen bir peygamberin ümmeti olamaz bu insanlar!
İslâm’ın en temel ilkesi, en kurucu, vazgeçilmez kaidesi, her kurumda ve her durumda hayatımızı insanca, hakça, merhamet ve adalet ölçülerine göre sürdürmemizi sağlayan en temel kuralı, ahlâk’tır, ahlâk ilkesidir. Ahlâk ilkelerinin olmazsa olmaz temelini oluşturan haram-helal ölçüleri, bir toplumu her tür zorluğa karşı dimdik ayakta tutan sosyal, siyasî, iktisadî değerleri, anlam haritalarını verir bize.
“HER ŞEYİN ÖTESİNDE KUL HAKKI”
Her şeyin ötesinde sadece İslâm’da olan bir hak vardır: Kul hakkı. Kul hakkı o kadar önemsenmiştir ki, Allahu Teâlâ, kendisine karşı işlenen suçları, günahları affedebileceğini ama kul hakkını, kulun kula ettiği kötülükleri, zulümleri, haksızlıkları aslâ affetmeyeceğini buyurmuştur.
Böylesine sarsıcı bir durumda bir Müslüman aslâ kira terörü estiremez. Bin TL’lik evini 4-5 bin, 5 bin TL’lik evini 15-20 bin TL yapamaz! Hele de deprem zamanında aslâ!
Eğer böyle bir şeyi, inanmış bir adam yapıyorsa, tükürün suratına o aşağılık adamın! Onun Allah’a değil paraya, pula, dünyaya taptığını haykırın suratına!
Devlet de, hükümet de böyle zamanlarda lazımdır. Hapis cezası dâhil derhal en sert hukûkî, yasal önlemler alınmalıdır! Kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır! Gecikilmemelidir! Gecikilirse, sosyal kaos patlak verebilir!
Yeni Şafak